Medyada şeffaflık, hesap verebilirlik ve güven ile birlikte etik medya içeriğinin önemi dünya genelinde medya kuruluşları tarafından kabul edilmiş durumda.

Şayet medya etik ve şeffaf değilse onlara güvenilmeyecektir. Gazetecilikte etik, kamuoyunun güvenini tesis etmede kilit bir roldedir.

Her ne kadar Türkiye’deki zorlu politik ortam ve kalabalık medya pazarındaki rekabet önemli tehditler oluştursa da, bağımsız gazetecilik hâlen varlığını sürdürebiliyor ve bilhassa farklı seslerin duyulmasına olanak sağlayan yeni teknolojiler ve medya araçları kullanarak medyada kamu güveni tesis etmede önemli bir rol oynuyor.

Gazeteciliğin iktidardaki kişilerden hesap sorma ve toplumda yer alan ötekileştirilmiş grupların hikâyelerini anlatmadaki rolü her zamanki gibi konuyla ilişkili olsa da, bu yalnızca gazeteciler işlerinde etik oldukları ve medya patronları ve yöneticileri hizmet ettikleri kamuya karşı şeffaf ve sorumlu oldukları sürece tam anlamıyla mümkün olacaktır.

Etik Gazetecilik Ağı ile birlikte çalışan Türkiye Etik Gazetecilik Koalisyonu, editoryal bağımsızlık, iyi yönetişim ve şeffaflığın temel standartlarına uyan medyaların, kurum içi organizasyonuna yönelik yapılar geliştirerek daha açık ve daha fazla hesap verme sorumluluğuna sahip medyanın desteklenmesini hedefliyor.

Bir medya kuruluşu haber merkezinin yanı sıra yönetim kurulu odasında da bir profesyonellik kültürü oluşturduğunda,  bu tek tek medyalarda ve bir bütün olarak medya sektöründe güvenilir bir iletişime ilham kaynağı olacaktır.

Günümüzde medyaya olan kamu güveni şimdiye kadarki en düşük seviyesindedir ve

Ürettikleri içeriklerle kamu güvenini geliştirmeye ve daha güçlü ilişkiler kurmaya yönelik yeni yollar bulmak medya kuruluşlarının sorumluluğundadır.

Medya ve gazetecilerinin başarılı olmasına yardımcı olmak için, dünyanın önde gelen editörlerinin, medya patronlarının ve gazetecilerinin desteklediği Etik Gazetecilik Ağı medyanın kendi performanslarını izleyebilmelerini sağlayan inovatif bir araç geliştirmiştir.

Bu araç, yani etik medya denetimleri, medyaya -özellikle de mülkiyet şeffaflığının ve kurumsallığın olmadığı zorlu medya ortamında- kendi performanslarını izlemelerini, yönetişim ve gazetecilik sistemlerini güçlendirmelerini sağlayan bir mekanizma sunmaktadır. Bu, medya markalarının kamuda güven ve pazarda özgüven geliştirebilmesine yönelik bir ilk adımdır.

EJN yakın tarihte Batı Balkanlar ve Ortadoğu dâhil dünya çapında medya kuruluşlarıyla birlikte bir etik medya denetimleri programını faaliyete geçirdi. Medya denetimleri organizasyonel yapıları, politikaları ve yönetişimi güçlendirecek ve karşılığında editoryal kaliteyi ve etik kaliteyi geliştirecek araçlardır.

Etik medya denetiminin temel yapısı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Güneydoğu Avrupa ve Türkiye Medyasında Güven Tesis Etme Programı’nın bir parçası olarak EJN ve UNESCO işbirliği ile yürütülen bir proje ile oluşturulmuştur. EJN ve TEGK, Türkiye’deki bireysel medya kuruluşlarının ihtiyaçlarına özgü etik denetimleri geliştirmek için bu temel yapı üzerine öneriler sunmuştur.

Örneğin, oldukça başarılı geçen ilk denetim Ürdün’deki bağımsız haber sitesi 7iber ile tamamlanmıştır. Etik medya denetimi, yönetişim ve hesap verilebilirlik ile ilgili poliçeler ve yapısal konuları tanımlamaları için yönetime yardımcı oldu ve iş modellerine ve misyonlarına uyan aşamalı politikalar geliştirmeleri açısından rehberlik sağladı.

Bunun yanı sıra etik denetim süreci, medya sektörünün etik kurallarını, iyi yönetişim ve öz denetim standartlarının tanımlanmasına yönelik bir süreci geliştiren ve medya, sertifikasyon kuruluşları ve medya destek gruplarının dâhil olduğu büyük bir uluslararası eylem olan Gazetecilik Güven girişimine de önemli katkılar sağlamıştır.

Gelecekte medya, doğrudan kamu desteği dâhil olmak üzere farklı finans akışlarıyla hayatta kalacak ancak güvenilir ve sağlam olduklarını, gazetecilik ve yönetişimin etik kurallarına bağlı olduklarını kanıtladıkları takdirde bu desteği almaya hak kazanacaktır.

EJN ve TEGK denetim süreçlerinin benimsenmesinin medya kuruluşlarının ve diğer kurumların daha geniş çapta kamu ve diğer fon kaynaklarından ek destek almalarını sağlayabileceğine inanıyor; medyanın aşağıdaki hususları yerine getirmesi gerektiğini düşünüyor:

  • Gazetecilikte ve onun beş temel ilkesinde (doğruluk, bağımsızlık, tarafsızlık, insancıllık ve şeffaflık) etik standartların önemini pekiştirmek
  • Profesyonel içerik üreterek medya kuruluşlarında iyi yönetişimin faydalarını ve etkilerini geliştirmek
  • Medya patronları, yöneticileri ve çalışanlarına yönelik iyi yönetişim kılavuzlarını benimsemek ve bunları gelecek iş ve çıktılarda referans olarak kullanmak
  • Kuruluşların şirket içi yapı ve işler ile ilgili devam etmekte olan denetim ve analizler üretmelerini sağlamak suretiyle onların iyi yönetişime karşı daha stratejik bir yaklaşım geliştirmelerine yardımcı olmak

EJN ile işbirliği yapan TEGK, etik denetim aracını tam kapasite ile kullanması amacıyla seçilmiş medya kuruluşlarıyla yakın çalışmalar içerisinde olmak istiyor. Her bir haber kuruluşu hususi bir denetim anketi geliştirebilir ve en iyi denetim çıktısını nasıl sağlayacağına dair destek sağlamak ve tavsiyede bulunmak için EJN ve TEGK bu kuruluşlarla birlikte çalışacaktır.

Peki ama nasıl?

Öncelikle, her bir medya kuruluşu için onların yapılarına, platformlarına ve ortamına bağlı olarak ısmarlama bir etik denetim anketi geliştirilecek.

Ardından, denetim ve sonuçlarını görüşmek üzere şirketlerinde veya bunun mümkün olmadığı durumlarda Skype aracılığıyla toplantılar yapılacak ve denetim süresince sürekli destek ve tavsiye sağlanacak.

Son olarak, etik denetimde ortaya çıkan sonuçların uygulanması ve belirlenen alanların geliştirilmesine olanak sağlamak ve bunları kolaylaştırmak adına izlenecek adımlar ve öneriler ile birlikte nihai bir rapor oluşturulmasına destek verilecek.

Her bir denetim, sürece ilişkin tam hakimiyete sahip olması gereken tekil kuruluşların ihtiyaç ve gereksinimlerini yansıtacak şekilde geliştirilmelidir. Denetim sonuçlarını nasıl uygulayacaklarına, markayı ve çalışmayı tanıtmak için nasıl bir yöntem kullanacaklarına medya kuruluşlarının kendileri karar vermelidir.

Bu çalışmanın sonuçları Türkiye medyasında yeni bir enerji yaratmak açısından oldukça değerlidir. Etik gazeteciliğin ve iyi yönetişimin önemini arttıracak ve yönetim kadrosu ile çalışanlar arasında kurum içi uyumu güçlendirecektir.  Bunun yanı sıra, kurumsal bir seviyedeki iyi yönetişimin medya içerikleri ve çıktıları üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini de kanıtlayacaktır.

Bir cevap yazın